Sosyal ağlara kayıt olurken zorunlu ve opsiyonel olmak üzere kişisel bilgilerimizi site yönetimi ve diğer kullanıcılar ile paylaşıyoruz. Dün yaşanan bir gelişme ise kişisel bilgi tartışmasını tekrar alevlendirdi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım yaptığı açıklamada Facebook ile uzun zamandır işbirliği içinde olduklarını ve herhangi bir sorun yaşamadıklarını dile getirdi.
Sosyal medya özellikle Gezi Parkı direnişinin ardından kitle örgütlenmesi, haberleşme ve bilgi sağlama konularında önem kazanmıştı. Geleneksel medya araçlarında ise son zamanlarda hükümet kanadının sosyal medyada daha aktif bir rol üstleneceği ve daha çok önem vereceği haberleri yer alıyordu. Bakan Binali Yıldırım’ın açıklamasında gözden kaçsa da altı çizilmesi gereken bir unsur bulunuyor. O da Facebook ile yürütülen bu ortak çalışmanın yeni olmadığıdır. Yani, hükümet kanadı doğruları aktarıyor ise kişisel bilgilerimiz uzun zamandır devlet ile paylaşılıyor. Bu durum ise ortaya bir soru çıkarıyor: “Kendimizi Facebook’ta yaptığımız paylaşımlardan dolayı rahat hissetmemeli miyiz?”
Facebook’un Açıklaması
Binali Yıldırım’ın açıklamasının hemen ardından Facebook yönetiminden bir açıklama geldi. Açıklama aynen şu şekilde: “Facebook, protesto olaylarıyla bağlantılı olarak Türkiye’deki devlet otoriteleriyle herhangi bir kullanıcı bilgisi paylaşmamıştır. Genel olarak, Türkiye’deki devlet otoritelerinden gelen bilgi talepleri; yaşamsal ya da çocukları tehdit eden bir konu içermediği müddetçe (ki bu kapsamdaki talepler, bize ulaşan taleplerin çok küçük bir kısmını oluşturmaktadır) kabul edilmemekte ve resmi yasal kanallara yönlendirilmektedir. İnternet şirketlerinin Türkiye’deki asayiş otoriteleriyle daha sıklıkla kullanıcı bilgisi paylaşmasını gerektirebilecek yasal düzenleme önerileriyle ilgili endişelerimiz bulunmaktadır. Türkiye hükümetinin temsilcileriyle, bu hafta Silikon Vadisi’ne gerçekleştirecekleri ziyaret esnasında bir araya geleceğiz ve yasal düzenleme önerileriyle ilgili güçlü endişelerimizi kendilerine doğrudan da aktaracağız.”
Facebook yönetiminin yaptığı açıklamayla birlikte yaşananlara bütünsel bakmak gerekirse, ortaya büyük bir çelişki çıkıyor. Bir yanda bilgi paylaşımını uzun süredir yaptıklarını dile getiren hükümet, diğer yanda açıklamaya yalanlama getiren Facebook yönetimi. Facebook’un açıklamasında ise göze çarpan bir detay bulunuyor. Açıklamada Gezi Parkı olayları ile ilgili bilgi paylaşılmadığı dile getiriliyor ve uzun süredir yürütülen ortak çalışma yalanlanmıyor. Çalışmanın sadece herhangi bir tehdit unsuru olduğu zaman yürütüldüğü dile getiriliyor. Kamuoyunu daha fazla bilgilendirmek için ise bu “tehdit unsuru” kavramının daha da açık bir şekilde belirtilmesi gerekiyor.
Açıklamada ayrıca bilgi paylaşımı konusunda hükümetin oluşturacağı yasal düzenlemelerden duyulan endişe dile getiriliyor.
Peki, Twitter Güvenli Mi?
Tekrar Binali Yıldırım’ın açıklamasına dönmek gerekirse, Twitter ile temasa geçildiği ve olumsuz yanıt alındığı dile getiriliyor. Yapılan açıklamalar ve ortaya çıkan büyük çelişki dolayısıyla Facebook’un güvensiz olduğu ve kullanıcılarının gözünde marka değerini düşürdüğünü söyleyebiliriz. Twitter’ın ise en azından Facebook’a oranla daha güvenilir bir platform olduğunu söylemek yanlış olmaz. Fakat haber kaynaklarında yer alan bilgilere göre hükümetin Twitter için alternatif yollar deneyeceği dile getiriliyor.