İşletmelerin büyük sorunlardından biri kitlelere ulaşılıp ulaşılmamak. Medya parçalanıyor ve dikkat dağıtıcı unsurların sayısı artmaya devam ediyor. Ama asıl sorun müşteriler nerelere göç ediyor ve onlara ne ölçüde ulaşılıyor.
Masaüstü dönemi silikleşemeye ve her şeyin daha küçük ekranların içine gizlenmeye başlandığı bir dönemi yaşıyoruz. Online ve mobil bütçelerinde patlayıcı büyümeyi görmek için önemsiz gibi görünen reklamların tıklanma oranları ve işe yaramaz reklamlar ile yatırım ve online reklam arasındaki beklentilerin dengesine odaklanmalıyız. Paranız sel olabilir ancak reklam birimi yatırım hamleniz paranızın değerlenmesini sağlayacaktır.
Markalar insanlarla anlamlı bağlarla bağlanma isteklerini, modern tüketicinin yaşadığı berbat deneyim gölgeleyecektir. Bu böyle olmamalı. Pazarlamacılar 1980 yılında “Bir gün insan, satın alma noktasında her şey her yönüyle inanılmaz veriler sunan bir cihaz üzerinden gerçek zamanlı olarak gerçekleşecek.” hayali şu an yaşanıyor.
Online medyada sorun her zaman ucuzluk olmuştur. Reklamın yetmediği durumlarda online medyada markaların rekabeti pazarı hareketlendiriyor. Özellikle TV’nin de kayması sonucu online reklamcılık biçimsiz bir hal aldı. Küçük markaların dahi yer aldığı bu ortamda herkesin acıdığı bir kısır döngü yaşanıyor.
Gerekli ortam sahipleri sitede gözbebeklerinin görebildiği her alanı reklamalar için tasarlamaya devam ediyorlar. Sitenin asıl amacına küçük alanlar ayrılırken bu durum reklamlara ekran alanını maksimize etmek için çabalanılıyor. Hırs, çevrimiçi içerik kalitesini öldürüyor. İlkel medya siteleri gibi başarılı sitelerden Facebook dahi bu konuda terazinin ayarını kaçırabiliyor.
Online reklam potansiyeline uyanmak gerekiyor fakat bunu anlık hırslarla gölgelemek tehlikeli. Daha iyi hedefleme, hızlı satın alma sağlanarak müşterilerin güvenini ve inancını kuvvetlendirmelisiniz.
Dijital İşlerde Reklam ve Ucuzluk Takıntısı
